Sevginin ve Kardeşliğin Adresi
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretçi defteri
  Saklı sayfalar
  Haberler
  RADYO
  İdeolojik bilgiler
  Küba Savaş Anıları
  Top liste
Ana Sayfa


   

Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.  
M.Kemal ATATÜRK

 
Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
 
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 
 
 
DEVRİMCİLERİ ANMAK SUÇ!

Mahir Çayan ve arkadaşlarını anma törenine katılan 32 kişi hakkında "suçu ve suçluyu övmek"ten beş ay hapis cezası verildi.

soL (HABER MERKEZİ) Kızıldere'de Mahir Çayan ve dokuz arkadaşının öldürüldüğü evin önünde anma töreni düzenleyen Devrimci 78'liler Federasyonu üyesi 32 kişi hakkında açılan davada, sanıklara "suçu ve suçluyu övmek"ten 5'er ay hapis cezası verildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 27 sanığın cezasını aynı "suç"u bir daha işlemeleri halinde cezaların infazı yapılmak üzere ertelerken, beş sanığın cezasını ertelemedi.

Devrimci 78'liler Federasyonu'nun 6 Mayıs 2007'de Tokat Kızıldere'deki evin önünde düzenlediği anma törenine katılan 32 kişi hakkında "suçu ve suçluyu övme" suçundan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, karar 12 Eylül'de açıklandı.

Sanık avukatları "cezanın devrimci önderlerin anılmasını engellemek için verildiği"ni ileri sürdü. Cezası ertelenen sanıkların önümüzdeki yıl yapılacak anma törenlerine katılmaları halinde, bu yılki tören nedeniyle verilen cezanın da infazı gerçekleştirilecek. Kararın Yargıtay tarafından onanması halinde, devrimcilerin anma törenlerine katılmanın suç teşkil edeceği belirtiliyor.

 
 
  Devrimciler ve Emekçiler Düzen Cephesinin Kirli
Oyunlarına Katılmaya Mecbur Değildir
Kendi Yolumuzda Kendi Safımızda Yürüyeceğiz

Artık bir şeyi öğrendik: Burjuva dünyasında bir mesele bize gereğinden fazla ve şüphe çekici biçimde "düz" olarak gösteriliyorsa, onun göründüğünden daha karışık olduğunu düşünmeliyiz.
Aynı dünyada olanlar bize inanılmaz bir karmaşa içersinde, tam bir labirent gibi sunuluyorsa da, bir emekçinin yapması gereken şey, tam da işte o noktada "düz siyaset" izlemektir. "Düz siyaset"in ölçüsü ise bellidir: Bütün olup bitenlere bakıp sorulacak şu basit soru yeterlidir; bunlar hangi sınıfların temsilcileri? Şu ya da bu meselede kavgalar edip ortalığı toza dumana bulasalar da üzerinde anlaştıkları en temel politikalar neler? Biz herhangi bir biçimde basit haklarımızı aramak için sokağa çıktığımızda tepemize kim biniyor? Kürtlerin en basit taleplerini dahi her seferinde kim kana buluyor? vb. vb… Bilmem kaç sayfalı iddianamelerin, medyanın "azzz sonra"lı komplo labirentlerinin içinde boğulmadan doğru sorularla yürürsek eğer varacağımız yer, büyük bir sadelik ve yalınlıktır. Önümüze çıkan düşman, Ahmed Arif'in "bunlar engerekler ve çıyanlardır" diye tarif ettiği bir toplamdır ve ancak bunların tümünü yok ettiğimizde özgür ve insanca bir yaşama kavuşacağımız açıkça ortadadır.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol